Sanal Gerçeklikle Maruz Bırakma Terapisi (Virtual Reality Exposure Therapy, VRET), korkulan ya da kaçınılan durum, nesne ya da sosyal etkileşim gibi travmatik ya da anksiyeteyi tetikleyen uyaranların, kontrollü bir biçimde sanal gerçeklik ortamlarında tekrar yaşanmasını sağlayan bir psikoterapi yöntemidir. Bu yöntem genellikle Bilişsel Davranışçı Terapi’nin (BDT) bir bileşeni olarak kullanılır. Amaç; kaçınma tepkisini azaltmak, korku ve kaçınma döngüsünü kesmek, uyaranla yüzleşme yoluyla korku belleğinin yeniden düzenlenmesidir.
VRET’de “hazırlık aşaması”, “maruz bırakma dozu”, “yoğunluk / sıklık”, “bireysel uyarlama” ve “görüntüleme teknolojisinin” gibi unsurlar etkilidir. Ayrıca güvenli bir ortamda yapılan maruz bırakma; terapistin rehberliği, destekleyici bilişsel teknikler ve fizyolojik düzenleyici stratejilerle birlikte uygulandığında etkinliği artar.
Güncel Bilimsel Bulgular
Meta-Analiz ve Sistematik İncelemeler
- Zeng ve arkadaşları (2025) tarafından yapılan son meta-analiz, ergen ve yetişkinlerde kaygı bozuklukları üzerinde sanal gerçeklik terapilerinin etkinliğini değerlendirmiştir. 33 çalışmayı, toplam ~3182 katılımcıyı kapsayan bu analizde, sanal gerçeklik terapileri geleneksel müdahalelere kıyasla kaygı düzeylerinde anlamlı iyileşme sağlamıştır (Standart Ortalama Fark, SMD = −0.95; %95 CI [−1.22, −0.69]).
- Morina ve arkadaşlarının (2021) “Meta-analysis of virtual reality exposure therapy for social anxiety” başlıklı çalışması, sosyal kaygı bozukluğu olan kişilerde VRET’in hem tedavi sonrası hem de takip ölçümlerinde etkili olduğunu ortaya koymaktadır.
- Reeves ve arkadaşlarının (2021) “A Meta-Analysis of the Efficacy of Virtual Reality and In Vivo Exposure Therapy as Psychological Interventions for Public Speaking Anxiety” çalışması; topluluk önünde konuşma kaygısı özelinde, VRET ile gerçek yaşama (in vivo) maruz bırakma terapilerinin kıyaslanmasında her ikisinin de etkili olduğunu, ancak bazı durumlarda VRET’in pratik avantajlarla öne çıkabildiğini göstermektedir.
- Tan ve arkadaşları (2025) “Virtual reality exposure therapy for social anxiety disorders” meta-analizi, VRET’in sosyal kaygı bozukluğu olan bireyler üzerinde bekleme listesi kontrollü ya da diğer aktif tedavilerle karşılaştırıldığında, anlamlı avantajlar sağladığını raporlamaktadır.
- Van Loenen ve ark. (2022) çalışması, VRE-CBT yaklaşımının ciddi kaygı bozukluklarında bekleme listesi kontrol gruplarıyla karşılaştırıldığında daha etkili olduğunu; ayrıca VRE-CBT’nin geleneksel CBT ile karşılaştırıldığında benzer etkilere sahip olduğunu göstermiştir.
Moderatör Faktörler ve Teknoloji Özellikleri
- Sanal ortamda “var olma hissi” (“presence”) ile kaygı tepkisi arasında orta düzeyde bir korelasyon bulunmuştur; özellikle spesifik fobiler (hayvan, yükseklik vb.) ve uçuş korkusu gibi durumlarda “var olma hissinin” etkisi daha güçlüdür.
- Teknolojinin immersiyon seviyesi (örneğin başlık tipi, alan görüşü, hareket algısı) arttıkça etki büyüklüğünün daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Daha düşük immersiyon düzeylerinde çeşitli moderatörler (örneğin kişinin klinik durumunun şiddeti, önceden tedavi geçmişi vs.) etkiyi daha fazla şekillendirmektedir.
Hangi Durumlarda Kullanılır?
- Spesifik fobiler: yükseklik, hayvanlar, uçuş korkusu vb.
- Sosyal kaygı bozukluğu ve topluluk önünde konuşma korkusu.
- Yaygın anksiyete bozukluğu (GAD) ve diğer kaygı bozukluklarında destekleyici terapi biçiminde kullanılabilir.
- Travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) gibi durumlardaki bazı semptomların giderilmesinde, özellikle kaçınma davranışlarının azaltılmasında fayda gösterebilir (örneğin sanal ortamda travmatik unsurlarla kontrollü maruz bırakma).
Etkinlik ve Sınırlamalar
Etkinlik
- VRET, kontrol gruplarıyla kıyaslandığında genellikle büyük ya da orta‐büyük etki büyüklükleri gösterir; özellikle sosyal kaygı, spesifik fobiler ve topluluk önünde konuşma gibi durumlarda.
- Takip ölçümleri de çoğu çalışmada iyileşmelerin sürdüğünü göstermektedir; bazı çalışmalar 3-6 ay ya da daha fazla süreli takipler içermektedir.
Sınırlamalar
- Araştırmalar arasında heterojenlik yüksektir: maruz bırakma süresi, sıklığı, sanal ortamın teknik özellikleri, terapist desteği vs. farklılıklar etkiyi etkiler.
- Bazı çalışmalar küçük örneklemli olup kontrol grubu olarak bekleme listesi kullanılan çalışmalar etkinliği abartabilir.
- Uzun dönem sürdürülebilirlik ve “generalizasyon” (sanal ortamda kazanılan becerilerin gerçek dünyaya taşınması) konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
- Kullanıcı kabulü, çevresel etkiler (örneğin sanal gerçeklik cihazına baş dönmesi, mide rahatsızlığı vb.), maliyet ve teknolojik erişim gibi faktörler uygulamayı sınırlayabilir.
Uygulama İlkeleri
- Değerlendirme ve Seçim
Terapist; hastanın kaygı bozukluğu tanısı, kaçınma davranışları, teknolojiyle ilgili herhangi bir fiziksel sorun (örneğin baş dönmesi, görme sorunları) gibi faktörleri değerlendirir. - Hazırlık ve Psiko‐Eğitim
Maruz bırakma öncesinde, sanal gerçeklik sistemine aşinalık; maruz bırakma süreci, beklentiler, kaygı işleyişi hakkında bilgilendirme yapılır. - Maruz Bırakma Seansı
- Sanal ortam seçimi: Korkulan uyaran uygun şekilde modellenmeli.
- Doz ve yoğunluk: Düşük düzeyden başlayarak kademeli artış.
- Süre ve sıklık: Terapi planına uygun; örneğin haftalık seanslar veya daha sık aralıklarla.
- Bilişsel yeniden yapılandırma: maruz bırakma anında oluşan düşüncelerin işlenmesi.
- Fizyolojik Düzenleme Teknikleri
Nefes egzersizleri, gevşeme teknikleri, mindfulness ya da benzeri yöntemlerle kaygı düzeyinin kontrol edilmesi. - Genelleme ve Gerçek Hayata Transfer
Sanal ortamda kazanılan tolerans ve baş etme becerilerinin gerçek yaşamdaki durumlara aktarılması; terapist rehberliğinde gerçek yaşam maruziyetleri ile desteklenmesi. - İzleme Değerlendirme
Terapötik süreç boyunca ve terapi sonrasında kaygı düzeyleri ölçeklerle ölçülmeli; hasta geribildirimleri alınmalı; gerekirse plan yeniden düzenlenmeli.
Sonuç
Sanal gerçeklikle maruz bırakma terapisi, günümüzde anksiyete bozuklukları (özellikle sosyal kaygı, spesifik fobiler, topluluk önünde konuşma kaygısı) için bilimsel olarak desteklenmiş, etkili bir yöntemdir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte uygulama olanakları artmakta; kullanıcı deneyimi, immersiyon düzeyi gibi faktörler etkinliği belirgin biçimde etkilemektedir. Terapötik bağlamda dikkatli değerlendirme, psiko‐eğitim, bilişsel destek ve gerçek hayatla bağlantının kurulması, bu yöntemin başarısını artıran kritik bileşenlerdir.
Kaynakça
- Zeng, W., Xu, J., Yu, J., Chu, X., … (2025). Effectiveness of virtual reality therapy in the treatment of anxiety disorders in adolescents and adults: a systematic review and meta‐analysis of randomized controlled trials. Frontiers in Psychiatry. Frontiers
- Morina, N., et al. (2021). Meta-analysis of virtual reality exposure therapy for social anxiety. PMC
- Reeves, R., et al. (2021). A Meta-Analysis of the Efficacy of Virtual Reality and In Vivo Exposure Therapy as Psychological Interventions for Public Speaking Anxiety. PMC
- Tan, Y. L., et al. (2025). Virtual reality exposure therapy for social anxiety disorders. Taylor & Francis Online
- Van Loenen, I., et al. (2022). The Effectiveness of Virtual Reality Exposure–Based CBT Compared to Waitlist or Other Interventions in Anxiety Disorders. JMIR
- Ling, Y., Nefs, H. T., Morina, N., Heynderickx, I., & Brinkman, W.-P. (2014). A Meta-Analysis on the Relationship between Self-Reported Presence and Anxiety in Virtual Reality Exposure Therapy for Anxiety Disorders. PLoS ONE, 9(5): e96144. PLOS